top of page
Yazarın fotoğrafıAlper Akpeçe

Tamam mı? Devam mı?

Güncelleme tarihi: 17 Eyl


İnsanın hakları mücadelesi, tarihin her döneminde zorlu ve yıpratıcı bir yolculuk olmuştur. Toplulukların duyarsızlığı, bireylerin bencilliği ve menfaatlerin öncelenmesi, bu yolculuğu daha da zorlaştırır. Ancak, bu mücadeleyi sürdürenler için en büyük soru, belki de, "tamam mı, yoksa devam mı?” sorusudur.


Socrates, adaletin ve bilgelik arayışının peşinden giderken, toplumun çoğunluğunun karşı duruşuna rağmen doğru bildiğinden vazgeçmedi. Bilgiye olan inancı ve insanlık için daha iyi bir gelecek umudu, onu kendi ölümüne kadar götürdü. Eğer Socrates, toplumun ilgisizliği ve tepkisizliği karşısında vazgeçseydi, adaletin ne kadar güçlü bir kavram olduğunu bugün bilebilir miydik?


Nietzsche, sürü psikolojisinin toplumları nasıl köleleştirdiğini, bireylerin kendi değerlerini yaratma zorunluluğunu savundu. Onun "üstinsan" kavramı, bireyin zorluklar karşısında yılmadan, kendi yolunu çizmesi gerektiğini vurguluyordu. Eğer Nietzsche de toplumun baskılarına boyun eğip kendi yolundan vazgeçseydi, bugün bireysel özgürlüğün ve yaratıcı potansiyelin önemi bu kadar güçlü bir şekilde savunulabilir miydi?


Şimdi senin önünde duran zorluklar, sadece topluluğun ilgisizliği ve duyarsızlığı mı? Menfaatlerine odaklanan, hatta haklarından vazgeçmeye hazır olan insanların çoğunlukta olduğu bir ortamda olabilirsin ve yaşadığın an içinde insan hakları mücadelesi vermek, Socrates den Nietzsche'ye bir çok felsefecinin karşılaştığı zorluklar kadar da büyük olabilir. Bu, seni yoruyor, üzüyor, belki de isteksizleştiriyor da olabilir. Ancak şu soruyu kendine sormak zorundasın: ”Kendime duyduğum saygı ve inandığım değerlerim için ; Tamam mı? Devam mı?”


Eğer şimdi vazgeçersen, bu mücadelenin anlamı ne olacak? Eğer şimdi vazgeçersen, insan onuru, adalet, dürüstlük ve yardımlaşma gibi evrensel değerler kim tarafından savunulacak? Bu değerler, yalnızca birkaç kişinin mücadelesiyle bile, tarihin akışını bir çok toplumlarda değiştirdiği yaşanmış bir gerçek iken, Vazgeçmek, bu değerlerin daha da erozyona uğramasına izin vermek demek değil midir?


Unutmamalı ki, toplumların duyarsızlığı geçicidir; fakat adaletin sesi kalıcıdır. Şimdi vazgeçersen, belki de bu değerlerin savunucusu olan son kişi sen olacaksın. Ama eğer sen devam edersen, bu mücadelenin sonunda ve senin sayende, birileri daha adil, daha insan onuruna yakışır bir dünyada yaşama şansına sahip olacak.


Bu yol zorlu, bu yol çetin olabilir. Ama eğer vazgeçmez isen, bu mücadelenin anlamı ve değeri zamanla daha da netleşecek. Çünkü tarih, zorluklar karşısında yılmayanları hatırlar ve insan onurunu savunanların isimleri, zamanın ötesinde yankılanır.


İnsanı insan yapan, menfaatler değil, onurlu bir yaşamı savunmaktır. Ve bu savunma, senin ellerinde şekilleniyor olabilir.


Saygı ve Sevgilerimle,

Alper Akpeçe 92'Gv

39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page