top of page
Yazarın fotoğrafıAlper Akpeçe

Su Akar, Yolunu Bulur

Güncelleme tarihi: 17 Eyl


Anadolu topraklarının tarih boyunca pek çok kavim ve medeniyet tarafından işgal edilmesi ve bu süreçlerin yarattığı demografik değişiklikler, bugünkü toplumsal yapının temellerini oluşturmuştur. Binlerce yıllık bu tarihsel süreçte, Anadolu farklı etnik, dini ve kültürel grupların yerleştiği, kaynaştığı ve zamanla özgün bir kültürel kimlik kazandığı bir bölge haline gelmiştir.


Son yıllarda Suriyeli, Afgan ve diğer milletlerden gelen göç dalgalarının Anadolu'nun demografik yapısını yıkıp yıkamayacağı konusuna bakıldığında, bu durum çeşitli faktörlere bağlı olarak değerlendirilebilir:


Anadolu, tarih boyunca birçok göç dalgası yaşamış ve her dönemde bu göçlerin etkileri olmuştur. Ancak Anadolu'nun kültürel ve demografik yapısı, bu çeşitliliği absorbe ederek kendine özgü bir yapı geliştirmiştir. Daha önceki kavimlerin göçleri Anadolu'nun demografik yapısına büyük değişiklikler getirse de tamamen yıkılmasına neden olmamıştır. Göç dalgaları, bölgeye gelen grupların zamanla asimile olması, yerleşik halkla kaynaşması ya da bu halkların yerel yönetim ve kültürel düzenle uyum sağlamasıyla dengelenmiştir.


Son yıllarda yaşanan göç dalgaları oldukça geniş bir nüfusu kapsasa da, bugünkü demografik yapıyı tamamen yıkması ya da radikal bir şekilde değiştirmesi ancak belirli koşullar altında mümkün olabilir. Bu koşullar arasında göçmenlerin nüfus büyüklüğü, yerleşik halkla entegrasyon süreçleri, ekonomik, sosyal ve siyasi politikalara bağlı faktörlere bağlı olduğu kesindir. Ancak göçmenler hızlı bir şekilde entegre edilmez ve uyum süreçleri başarısız olursa, uzun vadede kültürel ve demografik yapıda belirli değişiklikler görülebilir.


Göçmenlerin topluma entegrasyonu, demografik yapının korunması açısından kritik bir faktördür. Demografik yapıyı değiştirmek adına adına bu göçün planlandığı var sayılsa dahi, göçmenlerin zamanla yerel halkla uyum sağlamak zorunda olması, onları kültürel yapının bir parçası haline getirecektir. Doğaldır ki; bu entegrasyon süreçleri, toplum içinde gerginliklere, kültürel kutuplaşmalara ve bölgesel dengesizliklere yol açacağı belli bir süre için kabul edilmesi gereken bir gerçektir.


Anadolu’nun çok katmanlı toplumsal yapısı, yüzyıllar boyunca dışarıdan gelen göç dalgalarına karşı belirli bir direnç geliştirmiştir. Yerleşik kültürel kimlikler ve toplumsal dinamikler, dışarıdan gelen göçmenlerin kültürel etkilerini zamanla daima absorbe etmiştir. Bugün de benzer bir süreç yaşanmakta, göçmen nüfusunun çok hızlı bir şekilde artması bu dinamikleri ancak zorlayabilecektir.


Anadolu’nun demografik yapısının tamamen yıkılması, bugünkü koşullarda mümkün görülmemektedir. Ancak, geniş göç dalgalarının etkileri zamanla hissedilebilir. Bu etki, Anadolu topraklarında yüzyıllardır kendiliğinden ortaya çıkmış olan entegrasyon kültürü ve sosyal uyum süreçleriyle doğal olarak yönetilecek, demografik yapı büyük oranda korunarak ve toplumlar arası kaynaşma tarihte olduğu şekliyle devam edecektir. Ancak bu süreç dengesini bulana ve devam eden göç dalgaları sönümlenene kadar toplumsal gerginliklere ve kültürel çatışmalar, gelenlerin kök salma çabaları, zaman içerisinde bulundukları kültüre uyum sağlamaları veya geri dönmeleri ile son bulacaktır. 


Ortadoğu Coğrafyasının en ileri kültürel yapısına sahip, temelleri sağlam, ve hayat görüşü ve inançları ne olursa olsun %85’nin Kurucu Lideri ve onun İlkeleri ile sorunu olmayan bu Demografik yapı, planlanan bu yapay baskıyı da kolaylıkla eritecektir. Tıpkı Bundan 10 yıllar sonra bu günkü göçmelerin torunları, Anıtkabiri ziyaret ederken ağlayacaklardır. 


Saygı ve Sevgilerimle,


Alper Akpeçe 

137 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page