top of page
Yazarın fotoğrafıAlper Akpeçe

Güneydoğu Asya Maceraları - Bölüm 2

Güncelleme tarihi: 17 Eyl

Akay Viran YDO Gv. 81


Riau Bugisleri / Endonezya


Bugis olarak adlandırılan bu yerli halk, İngiliz Koloniciler tarafından "Sea Gypsies" olarak adlandırılmıştır. Varoluş hikayeleri çok eski olan Bugisler, hiçbir zaman doğal yaşamlarından ödün vermeden bugüne kadar gelebilmiş yerli kabilelerden biridir. En çok Endonezya ve sırasıyla Malezya, Tayland hatta Singapur'da yaşıyorlar. Hatta Singapur'da "Bugis" diye bir semt bile var.

Bugis halkı, asıl yaşadıkları yer olan Sulawesi Adası'ndan Singapur'a kadar tüm Güney Çin Denizi'ndeki adalarda hayatlarını teknelerde ve kazıklar üzerine kurdukları "kelong" olarak isimlendirilen deniz üstü evlerinde geçiriyorlar. 1900'lerin başlarında, hazirandan kasım ayına kadar buldukları envai çeşit deniz kabuğu, yosun, kuş yuvası (şu anda 1 kg kuş yuvası 4000 $), kaplumbağa kabuğu, köpekbalığı yüzgeci (artık yasal olarak yasak), rattan, baharat ve sandal ağacını sandallarıyla Singapur'a getiriyorlar.


Burada kurdukları, kendi adlarıyla anılan Kampong Bugis'te (Kampong: Köy) Çinli tüccarlara satıyorlar veya değiş tokuş yaparak hayatlarına devam ediyorlar. 1900'lü yıllarda çekilen bu fotoğrafta, “Kampong Bugis” olarak adlandırılan Singapur'un güney sahilindeki Kallang Deresi'nin girişindeki köy görülüyor. 1900'lerin başlarında Kampong Bugis diye anılan semt, bugün hala aynı isimle anılıyor, ama artık Kampong (köy) dan geriye kalan sadece isim.


Bugisler denizci bir toplum oldukları için geniş bir coğrafyada yaşıyor olmalarının asıl sebebi, deniz ticareti yapmış olmaları. İngiliz Koloniciler Malaya'ya geldiklerinde doğal olarak Bugisler ile karşılaşıyorlar ve onlara göçebe hayatlarını deniz üzerinde geçirdikleri için “Sea Gypsies” lakabını takıyorlar. Bugisler, bugün hala Güneydoğu Asya kıyılarındaki kelongların gerçek mimarları ve bir kısmı hala balıkçılık yapıp hayatlarını kazanmaya devam ediyorlar.


Bölgenin tamamında kendilerine "Bugis" deniyor. 1600'lere kadar animist olan bu halk, 1600'lerin başlarında diğer dinlerle de tanışıyorlar. Bir kısmı Müslüman, bir kısmı Hristiyan ve küçük bir kısmı da Budist olmalarına rağmen hala kendi gelenek ve göreneklerini ve dillerini devam ettiriyorlar. Riau Adaları'nın tamamında karşılaştığım bu insanlar (Noordin ve Anwar gibi) hala fakirler. Bunun sonucu olarak da tam karşılarında yükselen ama gitmeleri imkansız olan gökdelenlerle dolu Singapur siluetine sadece uzaktan bakıyorlar.

Singapur’a bir şekilde yasal olmayan yollardan toz şeker, sigara vb. malları götürüp satarak yaşamlarına katkıda bulunmaya çalışıyorlar. Malezya ve Tayland'da da durumları pek parlak değil. Aslında böyle yaşamayı kendileri seçiyorlar ve bu yaşam tarzından da memnunlar. Memnun olmayanlar ise büyük şehirlere gidiyorlar ve maalesef orada yok olup gidiyorlar. Bazen de 1995'te tanışacağım Tony gibi petrol mühendisi bile olabiliyorlar… Gelgelelim para tatlıdır diye boşuna dememişler, bu nedenle bazıları da çıtayı biraz yükseltip, risk alarak farklı geçim yolları bulmuşlar.


Sabah saat 2'de Kara'nın havlamalarıyla uyandığımızda uzaktan gelen bir motor sesi duyduk. Biraz sonra motor sesi yavaşladı ve tok tok tok tok diye öksürdükten sonra bordamıza bir tekne yanaştı. Yaklaşık 12 metre uzunluğundaki bu teknede tam 8 kişi saydım. İşte bu 8 kişinin çıtayı yükselten ve riskli bir iş icra eden Bugisler olduğunu anlamam çok kısa sürdü. Ne yapacağımızı bilemediğimden aklıma ilk gelen Malayca kelimeleri söyleyiverdim: "Selamat Pagi" ve arkasından da "Essalamun Aleykum". Karşılığında da "Aleykum Selam" diye yanıt alınca biraz rahatladığımı hatırlıyorum. Gözüm karanlığa alışınca teknede ellerinde makineli tüfekli birkaç kişinin olduğunu fark ettim. Serdümen olan, oldukça anlaşılır ve düzgün bir İngilizce ile daha sonraki yıllarda da hep ilk soru olarak karşıma çıkan ilk sorusunu sordu: "Are you Muslim? Where are you from?" Bu ilk iki soruya verdiğim yanıtlar, gece karanlığında zor seçilen bu esmer tenli insanları rahatlatmış olacak ki hepsinin gülümsediğini ay ışığında parlayan dişlerini görünce anladım ve ben de bir parça olsun rahatladım.


Sonra sırasıyla Nurkan, Noordin ve Anwar da güverteye geldi. Sabah saat 2'sinde çaylar içildi. Sandviçler yendi. İsminin "Budi" olduğunu öğrendiğim liderleri benden varsa biraz benzin istedi. Benzinleri azaldığı için belki bir tekne bulurum umuduyla Nongsa Point Marina'ya geldiğini ve bizi “Abang Türk” bulmaktan ötürü çok memnun olduğunu ifade etti. Kendisine mevcut olan 50 litre benzinimizi hediye ettim ve bir yardıma ihtiyaçları varsa tekne ile yardım edebileceğimizi söyledim. Budi, benim bu dostluğumdan çok etkilenmiş olacak ki bana Riau Adaları'nda istediğim kadar gezip dolaşabileceğimi, asla kimseden korkmamamı, artık benim koruyucum olduğunu, eğer istersem Sekupang Limanı'nda kendisini bulabileceğimi iletti. Kendisine teşekkür ettim ve ben de bir sorum olacak dedim: "Siz ne iş yapıyorsunuz?" diye soruverdim. "Kanaldan geçen gemileri kolluyoruz," dedi ve tekrardan yavaşça "Jumpa Lagi, Selamat Jalan" dedikten sonra geldikleri gibi yine kanala döndüler. Bu tarihten sonra bu sularda geçirdiğim uzun seneler boyunca gerçekten de Riau Adaları'nda hiçbir sorun yaşamadan çok rahat seyir yaptık. Ne botumuzu güverteye aldık ne de gittiğimiz restoranlarda, alışverişlerde kazıklandık. Tam aksine hürmet gördük. Budi’yi bir daha görmedik ama nefesi hep yelkenlerimizi doldurdu.


Bu bölümü bir Bugis aşk şiiriyle bitirmek istiyorum:


ALO SI RIPOLA DUA


Ben bu dünyaya senin için doğdum, belki kaderimdir bu benim

Senin yüzün ve benim yüzüm aynı değil

Ama hayatın sonuna kadar

Her zaman birlikteyiz

Bu demek ki biz ruh ikiziyiz

Senin gözlerin ve benim gözlerim

İkiye bölünmüş areka cevizi gibiler

Seni aynı öyle özledim

Aslında biz biriz

Bu demek ki biz ruh ikiziyiz.


Not: Areka cevizi ortadan ikiye bölündüğünde iki tane göz gibi olurlar ve bu, ruh ikizleri için kullanılan bir deyim olmuştur. Sevgiliye söylenen güzel bir sözdür.


Gelecek Hafta: Pulau Babi (Domuz Adası), kelong hayatı ve yardımseverlik girişimi...

52 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
Couldn’t Load Comments
It looks like there was a technical problem. Try reconnecting or refreshing the page.
bottom of page