top of page
Yazarın fotoğrafıAlper Akpeçe

Asch Deneyi

Güncelleme tarihi: 17 Eyl

Asch itaat deneyi, sosyal psikolog Solomon Asch tarafından 1950'lerde gerçekleştirilen bir dizi deneydir. Bu deneyler, bireylerin sosyal baskı altında ne ölçüde başkalarının görüşlerine uyum sağlayacaklarını incelemeyi amaçlamıştır.



Asch Deneyi
Asch Deneyi yanlış yönlendirme etkisi


Deneyin Temel Yapısı:


Asch, katılımcılara bir grup içinde basit bir algı testi sunmuştur. Katılımcılara bir dizi çizgi gösterilir ve bu çizgilerin uzunluklarını karşılaştırmaları istenir. Görev oldukça basittir; çizgilerin uzunluklarını gözle değerlendirmek ve eşleştirmek.


Ancak deneyin kritik noktası, katılımcının yanında bulunan diğer "katılımcıların" aslında Asch'in araştırma ekibinin bir parçası olduğudur. Bu kişiler, belirli bir düzen içinde yanlış cevaplar vermek üzere yönlendirilmiştir. Gerçek katılımcının sırası geldiğinde, diğerlerinin verdiği bariz yanlış cevaplarla yüzleşir.


Sonuçlar:


Asch'in deneyi, bireylerin önemli bir kısmının, grup baskısı altında kalarak bariz şekilde yanlış olan bir cevabı kabul ettiğini ortaya koymuştur. Katılımcıların yaklaşık %75'i, en az bir kez grup baskısına boyun eğerek yanlış cevabı seçmiştir. Bu sonuç, sosyal uyumun ne kadar güçlü bir etkiye sahip olduğunu ve bireylerin doğru bildiklerinden bile sapmasına neden olabileceğini göstermektedir.


Önemi:


Asch itaat deneyi, sosyal psikolojinin temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Bireylerin sosyal baskı altında nasıl davrandığını ve grup normlarının bireysel algı ve kararları nasıl etkilediğini anlamak için önemli bir referans noktası olmuştur.


Bu deney, aynı zamanda sosyal uyumun bireylerin etik, ahlaki ve eleştirel düşünce yetenekleri üzerindeki etkilerini anlamak açısından da değerlidir.


Peki, toplum içerisinde her türlü baskıya rağmen doğru olanı savunan, yani akıntıya ters yüzen bir kişi olursa ne olacak?


Bilim insanları bunu da araştırdıklarında, genel bir sonuca ulaşmışlar. Özellikle son dönemin sosyal mecraları olan Twitter, Instegram, Sosyal Gruplar gibi ortamlarda paylaşılan bilgilere karşı eğilimin, ana konudan ziyade kişilerin yaptıkları yorumlar ile topluluğun ana yönünün belirlendiğini hepimiz görüyoruz. Sosyal Psikolgların yaptığı değerlendirmelerde; doğru gözlem ile ikna edici argümanları net olarak ortaya koyabilen, akıntıya karşı yüzen bir kişi, topluluk içerisinde 3 kişilik fikir birliğine ulaştığında, tüm dengelerin bozulabildiğini gözlemlenmişlerdir. İnsanoğlu'nun avcı toplayıcı yaşamından beri var olan topluluk psikolojisinde kendinden daha zeki, daha akıllı, daha yüksek statüde olarak gördüğü veya daha yaşlı ve tecrübeli kişilere uyarak hayatta kalma içgüdüsü, işte bu akıntıya karşı yüzen bir kişiye katılım ile daha avantajlı bir duruma gelebileceğini düşünmek, tüm dengeleri değiştirebilmektedir. 


Dünya üzerinde nüfusun artması insanlar arasında rekabeti arttırmakta, bilime, araştırıp öğrenmeye, aydınlanmaya olan ihtiyaç daha fazla önemli olmaya başlamıştır. O halde, akıntı ile mi yoksa, akıntıya karşı mı yüzeceğine doğru karar verme ihtiyacı, hiç ara vermeden kişisel gelişimi devam ettirmek, ancak doğru gözlemlerle karar verme yeteneğine sahip olmakla mümkün olup size avantaj sağlayabilir.


Saygı ve Sevgilerimle,

Alper Akpeçe 92’Gv

56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言

評等為 0(最高為 5 顆星)。
暫無評等

新增評等
bottom of page